dost olur gece,gündüzler isyan
alışıyor merak etme gözüm karanlığa,seninki sadece göz kırpmasıymış...
dolaşırdı bi zamanlar,arardı gözlerim seni hüzün dolu simsiyah gecelerde
şimdi ise bir "ah" dolaşır dilimde her saniye,her an delirircesine ve yalvarırcasına Allahıma...
gece karanlık,gece siyah gece tuzak...
tıpkı sen gibi...
ben bir geceyi sevmişim (bir gece...)
ulaşırım sanmışım onunla gün batımına
gündüzü bile siyahmış büyük bir isyan,yas ve ah'lar içinde..
gülüşünü zaman kabul ettim
durduğu andı kalbimin,
gözlerini ışık sanmıştım
kaybolmak için...
ellerini ise "SEN" sandım
her anın ile güzel...
bilememişim bir pusu attığını beynimin içine...
inanmam bundan sonra ne sana ne bir "CAN" diyene...
inanmam süslenmiş,tuzaklanmış aşk reçetelerine...
inanmam yalan göz yaşları akıtan hainin puslu bakışlarını...
ve emin olki unutmam,unutturmam yaptıklarını...
az bir zaman var tıpkı adı 460 olan şafağım gibi, beynimi her gün,her
saat,her dakika,her gece kemiren bir ur gibi sapladığın bu paramparça
ettiğin kalbimin acısını dindirmek için gelicem...
"canın yanıcak..."
eskiden derdim hep bilmezdin...
"canın sağ olsun..."
ardına derdimki içimden "CANIM" sağ olsun...
değmezmişsin...
yazmak kolay şimdi "Aslında her terk eden suçlu değildir... Tıpkı her terk edilenin masum olmadığı gibi..."
buyur gel seni bekliyorum sana sevgim dışında ne verdim "masum" olmayan..?
"susarsan boğulur,kaçarsan mahkum,konuşur isen "AZAT" olursun selamet ile ...
3-5nöbeti kırkağaç/manisa,önce vatan dağı,pusu mevzi arkasında..."
12.07.07"