ZİYARET
Odam küçüktür, ışığı azdır ve bir penceresi vardır.
Uyurum, rüyamda bile odam hep aynıdır.
Dün gece ziyaretime geldin, ben uyuyordum.
Pencereden geldin, beyaz bir elbiseyle, gülümsüyordun.
Yattığım yerden el salladım sana, hiç beklemiyordum seni,
ağlıyordum huzur içinde ve diyordum "Ah saçları, ah gözleri"
vedanın geçtiği yerden, sanmazdım bir yıldızın geçeceğini.
Sen ise, bilindik bir fotoğraf gibi sessizdin ve güleçtin.
Ve ben söyleniyordum sana;
"Rüyamda bile olsa, söyle geçmişim; neden geldin?
Ruhumdaki azgın dalgaları mı yatıştıracaksın yoksa?
Bilmez misin ben orada kaç kere boğuldum?
Yoksa külü kalmış anılarını mı yineleyeceksin?
Ah öyleyse, ne de güzel, ne de iyi ettin.
Bu gece uyuyana dek yanımda kalasın,
konuşmana gerek yok, en güzel ninniler yüreğimdedir benim.
Sen sadece, açarak yeşil gözlerini, sadece bana bakasın."
Uyanıyorum sonra, odam hala aynı tabi.
Sessizlik alıp götürüyor, yok oluyorum.
aşıyor maksadını bende onun bu ziyareti.
hiçbir rüya sabaha kadar sürmez, biliyorum.