13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Cezaevinde idam edildi. Erdal Eren Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesinde "bir eri öldürmek" suçundan yargılandı. Yargılanma 1 ay 17 gün gibi kısa bir sürede tamamlandı. 13 Aralık günü sabaha karşı idam edildi. 25 Eylül 1961 Şebinkarahisar doğumlu. Babası öğretmendi. 1970'li yılların başında ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşti. Ankara Yapı Meslek Lisesi'nde okuyordu. Devrimci mücadele ile bu yıllarda tanıştı. ANOD(Ankara Ortaöğretimliler Derneği) içerisindeydi ve GBK(Geleceği Birlikte Kurtaralım)'liydi. 1980 günü Yukarı Ayrancı Hoşdere Caddesi üzerinde yazılamaya çıkan ODTÜ öğrencisi Sinan Suner, polisin müdahalesiyle karşılaşmış ve orada öldürülmüştü. Bunun üzerine içerisinde Erdal Eren'in de bulunduğu devrimciler iki gün sonra, 2 Şubat'ta Sinan Sunar'in öldüğü erde bir anma toplantısı düzenlediler. "Sinanlar Ölmez" sloganı atılırken etrafı askerler sarıyordu. Göstericiler dağılmaya başlamıştı ki silah sesleri duyulmaya başladı. Erdal da geri çekilmişti. Bir apartman bahçesindeydi.Üzerine doğru gelen jandarma birden sırtından aldığı kurşunla yüzükoyun önüne düşmüştü. Askerler Erdal Eren'in önünü sardılar. Erin katili olduğunu söylemeye başladılar. 13 Şubat günü ilk duruşma yapıldı. "Yargının" hızı şaşırtıcıydı. 19 Mart günü yani olayın üzerinden daha 45 gün geçmeden mahkeme kararını verdi: İdam! Ne olay yerinde keşif yapılmış, ne de savunmada dile getirilen kanıtlar üzerinde durulmuştu. 13 Aralık günü saat 2'yi 50 geçerken cellat ipi boynuna geçirdi. Geceye karşı gür sesiyle haykırdı: "Yaşasın TDKP, Faşizme ölüm, halka hürriyet". Sonra ayağının altındaki sehpayı tekmeledi.