| | "Bursa Nutku" | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Kemalist Misafir
| Konu: "Bursa Nutku" Perş. Ağus. 16, 2007 5:49 pm | |
| Bursa Nutku Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği! 5 Şubat 1933 |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Perş. Ağus. 16, 2007 5:58 pm | |
| |
| | | ozdmrugur Kurmay Yarbay
Mesaj Sayısı : 436 Yaş : 36 Kayıt tarihi : 17/07/07
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Perş. Ağus. 16, 2007 10:17 pm | |
| biz ATATÜRK'ün inandığı ve anladığı TÜRK gençleri olabiliyormuyuz acaba... bunu kendimize bir soralım.. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Cuma Ağus. 17, 2007 10:34 am | |
| Bu Sözler ******'ün Tüm görüşlerini Yansıtmıyor! Cımbızla çekilmiş Gibi Yazdıklarınıza Dikkat Edin Kemalist! |
| | | Kemalist Misafir
| Konu: "Cevap" Cuma Ağus. 17, 2007 12:36 pm | |
| Fatih bu sözler Mustafa Kemal'a yani en büyük Türk Devrimcisine ait sözlerdir. istersen bu sözleri ne zaman ve neye karşı söylediğini sana kısaca anlatayım sen de bir araştır bakalım tamam... Bursa Nutku; Mustafa Kemal ******'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı konuşmadır. Şubat 1933'ün ilk günlerinde Bursa Ulucami'de toplanan 100 kadar irticacı kişi camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. ****** olayın hemen ardından Bursa'ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırada bir kişi ******’e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü...". ******'ün hemen konuşmakta olan kişinin sözünü kestiği ve günümüzde "Bursa Nutku" diye anılan konuşmayı yapmıştır. Bu konuşmayla ilgili olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, " Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi" adlı kitabında şu yorumu yorumu yapar: "Tarihte bu sözleri söyleyebilen bir başka devrimci çıkmış mıdır? Başında bulunduğu devletin bile 'zaaf' içinde olabileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlardan kuşkulanabilen, ama gençliğe böylesine 'sınırsız' bir güven besleyen, böylesine 'çek' veren, gençliği böylesine 'son çare' olarak gören bir devrimci yoktur! Ve ******, hem gelecek iktidarlar hem de gençlik konusunda yanılmamıştır." Bu arada bu sözlerde seni yanıltan ne var? Kötü bir konuşma mı yapmış, Ata'mız, sen bana burdan yola çıkarak Ata'mzın Gençliğe Hitabesi'de O'nun görüşlerini yansıtmıyor diyebilrsin, İki konuşma arasında da pek bir fark yok İkisinde de ERK'i elinde bulunduran kesim GAFLET, DALALET ve HATTA HİYANET İÇİNDE BULUNANLAR OLABİLİR" demiş (Şu anda olduğu gibi, biliyosun Vatan ve Cumhuriyet düşmanı zatlar Devletin en büyük ERK'ini işgal etmek için mücadeleye giriştiler) ve Biz TÜRK Gençliği'ne uyanık olmamız için telkinde bulunmuştur. Sen Cumhuriyet ve Devrimlerin korunmasından yana değilmisin yoksa? Biz Cumhuriyet'ten yana gençler olarak üstümüze düşeni yapacağız ama.... Okulda yapacağımız etkinliklere sen de katılarak ATATÜRK'ümüz hakkında bilgi düzeyini yükseltebilirsin. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Cuma Ağus. 17, 2007 12:53 pm | |
| şaibeli bire yazı.. değişmiş olabilir die duymuştum. ileri görüşlü adalet ve haklılığın üzerinde bu kdr duran bi devlet adamının ""Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır." demesini beklemiyorum... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Cuma Ağus. 17, 2007 12:55 pm | |
| add denilen dernek ****** ü kullanarak bu ülkenin her türlü milli ve manevi değerlerine saldırırak adını duyurmuş bir dernektir! Bu derneğin yazılarını referans olarak kabul edilemez. Geçmişimize ******ü kullanarak saldırmayı bırakın! |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Bu da ******'ün Balıkesir Paşa Camii'nde Yaptığı konuşma Cuma Ağus. 17, 2007 12:57 pm | |
| Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak'tır.
Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.
Beni buna eriştiren Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır.
Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.
Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin
düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir.
Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.
Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur.
Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber'in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır. İslam toplumunun çoğalması ve İslam ülkeleri genilemeye başlayınca, Cenabı Peygamber'in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir.
Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisi'nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Cuma Ağus. 17, 2007 12:58 pm | |
| Yeter Artık ******'ü kullarak manevi değerlerimize saldırmayı bırakın. Her Türlü Saldırıyı Yapıp ****** e maletmek ******çülük Değil Bizzat ****** Düşmanlığıdır! ****** Bugünkü ******çüleri Görse idi Bizzat Sopa ile kovalardı! |
| | | Kemalist Misafir
| Konu: "Cevap" Cuma Ağus. 17, 2007 12:59 pm | |
| biz ATATÜRK'ün inandığı ve anladığı TÜRK gençleri olabiliyormuyuz acaba... bunu kendimize bir soralım.. _________________ evet kardeşim bizler olabiliyoruz ve bunu için Üniversitemiz bünyesinde son 60 yıldır O'ndan soğutulmuş, ülke ve Ulus değerlerinden uzaklaştırılmış, ****** ilke ve devrimlerini anlamayan(daha dogrusu emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından anlamasında sakınca görülen) Büyük TÜRK Gençliği'ni tekrar hakettiği yere getirebilmek adına ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE TOPLULUĞU'nu 3 senedir kurmak için mücadele verdik. Ancak daha önceki yönetimin bizi görmezden gelmesi, kurulmamızı geciktirdi. Sağolsun Rektörümüz sayın Prof.Dr Osman Metin Öztürk, gelir gelmez Topluluğumuzu kurmamızı sağladı. Üniversitemiz bünyesinde yapacağımız bir dizi etkinlik var. Bu etkinliklerde O'nu ve O'nun mükemmel İdeolijisini nasıl anladığımız ve benimsediğimiz ortaya çıkacaktır. Sağlıcakla kal.. |
| | | Kemalist Misafir
| Konu: "cevap" Cuma Ağus. 17, 2007 1:05 pm | |
| Fatih peki ******çülük ne demek? O'nun görüşlerini savunmak ne zamandan beri O'nu kullanmak oldu. Bu arada Yüce Allah'ımızın tek olduğunu ve tüm evreni yarattığını senden öğrenecek değiliz. Bu ülkenin İnsanların Dinlerini daha iyi öğrenebilmelerini sağlaması için bizzat ****** tarafından kurulan DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI var. Bunu bize öğretecek kişi sen değilsin, bu arada güzel bir tartışma yaparken ne diye araya Güzel Dinimizi alet ediyosun. İRTİCA ile DİN ayrı şeylerdir. |
| | | Kemalist Misafir
| Konu: cevap Cuma Ağus. 17, 2007 1:16 pm | |
| bu arada senin şu anki emniyet teşkilatından haberin var mı yaklaşık yüze 70'i Nur Cemaati adı verilen sözde Yüce Allah'ımıza ve Yüce Dinimize hizmet ettiğini söyleyerek aslında Emperyalist Amerikan'ın bir numaralı Ajanı olarak ABD ve AB'ye hizmet eden Cemaate bağlı... Peki sana soruyorum bu yüzde 70'Lik kesim ANAYASAMIZDA yenini bulan . Devletin şekli
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, ****** milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Maddelerine sahip çıkabilir mi? |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" Cuma Ağus. 17, 2007 5:03 pm | |
| Nur Cemaatinden Değilim Nur cemaatini de savunmuyorum Ayrıca onlar Nur cemaati Değil Fethullah cemaati Onlar yanlış yapıyor diye manevi değerlerimize tümden saldıramazsın. yanlışlarını ortaya delille koy ona göre önlemleri sırala |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: "Bursa Nutku" C.tesi Ağus. 18, 2007 11:40 am | |
| Derneğimiz Resmi Bir Dernektir! Ünv. Yönetiminin Ve il Dernekler müdürünün bilgisi dahilinde yasal olarak kurulmuştur! Eğer bi şikayetiniz varsa yasal mercilere başvurunuz bundan sonraki tahrik edici siyasi yazılarınız yayınlanmiyacaktır! |
| | | | "Bursa Nutku" | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |