| | Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:28 am | |
| Flört
-1-
biz şimdi flört ediyoruz sözüm ona bir vahşi hayvan sesleniyor içimizden gözlerini avucumda buluyorum aradığımda sonra dudakların, küçük, öptükçe güzelleşen
bir mahzun oluşun var kadınca, kadınlarca bir çağrışın var ellerimi, sevişmeye uzun ah anlatamam utanırım, yıllarca, yüzyıllarca ansızın gitsen bile, içimde kalır yokluğun.
-2-
ipek çoraplarında gözlerim biraz daha tutkun bir şeydir o şeyler, bir şeydir görüyorum kaçmaya alışkın ayakların öyle yorgun bak sen tutup önce dizlerinden öpüyorum
sana sen diyeceğim, sizlerden usandım ellerin ellerin diyeceğim, sıcacık, küçücük eskiden bir sevgilim vardı, onu hatırladım her öpüşmemizde biraz daha ölürdük
-3-
lafı mı olur yanında güzelliğin, taptazeliğin baş döndüren bir çiçektir tenin pembemsi, ak kollarında, elbet bir şarkıyım söylediğin elleri kelepçeli mahkum, ayakları prangalı, tutsak
seninle bir çok evlerde, bir çok odalarda çoğalıp küplerce, karelerce bir çok olmuşuz biz hep o yerlerde, oralarda oralarda soyunup tüm korkulardan sevişmeye durmuşuz.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:29 am | |
| Galata Kulesi
6 Haziran 1973 Pırıl pırıl bir yaz günüydü Aydınlıktı, güzeldi dünya Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden Kendini bir anda bıraktı boşluğa Ömrünün baharında Bütün umutlarıyla birlikte Paramparça oldu Bir adam düştü Galata Kulesinden Bu adam benim oğlumdu
Gencecikti Vedat Işıl ışıldı gözleri İçi Bütün insanlar için sevgiyle doluydu Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa Kendini bir anda bıraktı boşluğa Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün Zaman durdu Bir adam düştü Galata Kulesinden Bu adam benim oğlumdu
"Açarken ufkunda güller alevden" Çıktı, her günkü gibi gülerek evden Kimseye belli etmedi içindeki yangını Yürüdü, kendinden emin Sonsuzluğa doğru Galata Kulesinde bekliyordu ecel Bir fincan kahve, bir kadeh konyak Ölüm yolcusunun son arzusuydu bu Bir adam düştü Galata Kulesinden Bu adam benim oğlumdu
Küçücüktü bir zaman Kucağıma alır ninniler söylerdim ona Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat 6 Haziran 1973 Galata Kulesinden bir adam attı kendini Bu nankör insanlara Bu kalleş dünyaya inat Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:29 am | |
| Gel Beraber Ağlayalım
Gel beraber ağlayalım sabah olmadan Damla damla bir zehir karışsın kanımıza İnsanları affedelim, yaşamayı sevelim Sonra insan yaratıldığımıza zavallılığımıza Gel beraber ağlayalım
Hatırla tekrarı, bir ömre bedel dakikaları Gerçek olmayan hayallerimizi düşün Biz de bir yerde insanız neyleyelim Hep böyle bıçağın kemiğe dayandığı gün Gel beraber ağlayalım
O ayrılığın kederin hüküm sürdüğü O zamanın ilerlemediği gecelerde Söyle kime yalvaralım, kimi bekleyelim Hep böyle bıçağın kemiğe dayandığı gün Gel beraber ağlayalım
Ne aradık, ne bulduk bu yeryüzünde İnan sevdiğim bizi aldattılar Sonunda yapayalnız kaldık neyleyim Gel, dünya duruncaya kadar, ölünceye kadar Gel beraber ağlayalım
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:29 am | |
| Gerçekten Sevmek
O durmadan kaçıyor; sen ardından gitmiyorsan;
o günün her saatinde saklanıyor, sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;
o sana acıların en büyüğünü tattırıyor, sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;
boşuna aldatma kendini, onu sevmiyorsun demektir.
Elindeki içki kadehinde, dudağındaki sigarada , okuduğun kitapta, mırıldandığın şarkıda, söylediğin şiirde, gördüğün rüyada ve yaşaman için ciğerlerine doldurduğun havada o yoksa; Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan; onu sevmiyorsun demektir.
Renkler onunla değerlenmiyorsa, örneğin onsuz kırmızı kırmızılığının, mavi maviliğinin farkında değilse, beyaz yalnız o giydiği zaman güzelliğini haykırmıyorsa, sabahları onu görünceye kadar güneş doğmuyorsa ve onsuz gökyüzü geceleri aya, yıldızlara hasret değilse onu sevmiyorsun demektir.
Sokakta gördüğün her yüzde ondan birşeyler aramıyorsan, güzel bir manzara, hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa, uykudan uyandığın zaman yaşamakta olduğundan önce onu hatırlamıyorsan, omuzlarına dökülmüş saçları, bir sis perdesinin ardında her zaman gülen, ışık saçan gözleri aklına gelmiyorsa, durup durup avuçlarının sıcaklığını özlemiyorsan; Onu sevmiyorsun demektir.
Dünyada yaşıyan öteki insanların senin için hala bir değeri varsa, ona karşı tutumunu toplumun köhne ve manasız kurallarına göre ayarlıyorsan ve açık açık sanki var olduğunu haykırırcasına sevgini söylemiyorsan; Onu sevmiyorsun demektir.
Yok o senin için herşeyden değerliyse, gözünü yumduğun anda onu görebiliyorsan, o bütün şarkılarda, bütün şiirlerde, bütün resimlerde ise, ona muhtaç olduğunu söylemekten utanmıyorsan, senin içten ve büyük sevgine karşılık vermiyeceğinden korkmuyorsan, bütün bencil duygularından sıyrılabilmişsen onun için herşeyi, ama herşeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gibi hissediyorsan, istediği anda onun için ölebileceksen, onun için yaşıyorsan ve yine onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabileceksen, o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine bile çok sevdiğini bütün samimiyetinle, inanmışlığınla itiraf edebiliyorsan, bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediğini söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar onu aşkların en ölümsüzü ile sevebileceksen; işte o zaman onu seviyorsun demektir.
O sana sevmeyi, gerçek aşkı öğretti. Sen onu hep sevecek ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.
O, hiç sen olmasan bile, seni bir parça sevmese bile...
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:29 am | |
| Giden Bir Ömre Gazel
Zamanlar iyi kötü yaşanır gider Sanma bu yol sonsuza uzanır gider
Anahtar açmaz olur bir gün kilidi Ne kalmışsa içinde paslanır gider
Kişi çıktığı yerden düşer ansızın Bir salıncak boşlukta sallanır gider
Bir gün anlar her şeyin boş olduğunu İnsan insanlığından utanır gider
Çöker omuzlarına birden gökyüzü Ne bulmuşsa hepsinden usanır gider
Dönülmez bir yerinde yaşantısının Her insan bir rüyadan uyanır gider
Bir gün gelir ümitler solar çaresiz Sevenler sevilenler aldanır gider
Anlarız her gerçeği son dakikada Bir hançer bağrımıza saplanır gider
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:29 am | |
| Giden Gençliğe Gazel
Umudum, heyecanım bitmez pınardı bitti Gençliğim deli dolu esen rüzgardı gitti
Neydi o sarhoşluklar? Dünyaya boş vermekler? O bir başka mevsimdi, bir ilkbahardı gitti.
Tadı, rengi değişti birer birer her şeyin En mutlu, en doyulmaz yaşantılardı gitti
Çektiler ellerini elimden sevgililer Bir zaman bu gönülde kimler yaşardı? Gitti.
Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler? Ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti.
Kalakaldım ortada böyle ben param parça Her gelen yüreğimden bir şey kopardı gitti.
Hey benim doymadığım deli fişek gençliğim! İçimde bir zamanlar bir kor yanardı bitti....…
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:30 am | |
| Giden'e
gidişin ölümüydü umutlarımın güllerin yüreğimde can verişiydi ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın seninle batan ömrümün güneşiydi
ardında bir istanbul bıraktın öksüz içimde yokluğun ateşini yaktın karanlıklar ortasında güpe gündüz yıkılmış, dağılmış bir adam bıraktın
gün gün yaklaşan bir şey var, ölüm mü ne değilse; içimde bu ürperti niye dolaşan kim benimle deli divane
güzel olan her şeydi seninle giden şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı gittin... bana bu rezil istanbul kaldı.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:30 am | |
| Gidişin
Gidişin ölümüydü umutlarımın Güllerin yüreğimde can verişiydi Ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın Seninle batan ömrümün güneşiydi
Ardında bir İstanbul bıraktın öksüz İçimde yokluğun ateşini yaktın Karanlıklar ortasında güpegündüz Yıkılmış dağılmış bir adam bıraktın
Gün, gün yaklaşan bir şey var; ölüm mü ne? Değilse içimde bu ürperti neden! Dolaşan kim benimle deli divane
Güzel olan herşeydi seninle giden Şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı Gittin, BANA BU REZİL İSTANBUL KALDI
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:30 am | |
| Güller Ağlardı İçimde
Ne zaman ayrılık saati gelse En vazgeçilmez yerinde yaşamın Duysak ayak seslerini akşamın Ve sokaklardan el ayak çekilse Bir ürpertiyle duyarım o zaman Seni çağıran sesi uzaklardan Ne zaman ayrılık saati gelse Bir gariplik çöker içime birden Kalan tek anı gibi bir devirden Durmadan çalınır o gamlı beste Sanki bilir de hazin öykümüzü Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü Ne zaman ayrılık saati gelse Bir çaresizliği anlatır gibi Birden değişir gözlerinin rengi Mavi solar, koyulaşır yeşilse Sarınca ruhunu eski bir hüzün Uçar gider pembeliği yüzünün Ne zaman ayrılık saati gelse Uzatsan özlemle dudaklarını Tüm ağaçlar döker yapraklarını Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe Sadece uğultusu o rüzgarın Ve bir umut kırıntısı: belki yarın Ne zaman ayrılık saati gelse Bir fırtına çıkmışçasına, büyük İçimizdeki güllerin boynu bükük Bir zaman kalakalırım öylece Neden sonra gittiğini anlarım İçimde güller ağlar, ben ağlarım
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:30 am | |
| Güllerin Ağladığı Saat
Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Büyür o saatte yalnızlığı bahçelerin Düşer korkusu kalbe yaklaşan gecelerin Bir dev uzatır gökten o çirkin ellerini Güllerin ağladığı bir saat vardır hani
Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk Gitgide uzaklaşır batan güneşle sesin Bir bakarım ki benden en uzak çizgidesin Başlar geceye doğru upuzun bir yolculuk Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk
Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa Gözlerin bu saatte kopkoyu elemlidir Dudakların kimbilir şimdi nasıl nemlidir Ellerin öyle yanar ufuk nasıl yanarsa Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa
Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan Umulmadık bir anda bitiverir şarkılar Kapanır yüzümüze o mermer kapılar Özlemler ateş şimdi anılar duman duman Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan
Ak köpükler kararır deniz görünmez olur Çağırır yaşamaya bizi tek-tük ışıklar Böylece üstümüze çöker de karanlıklar Camlar, bir bir kapanır, odalar, evler uyur Ak köpükler kararır deniz görünmez olur
Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Cıvıl cıvıl bahçelerden el-ayak çekilir Yapraklar düşünceli, dallar hüzün kesilir Her akşam uzaklara alır götürür seni Güllerin ağladığı bir saat vardır hani.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:30 am | |
| Gün Batımı
Yaklaşan ayak sesleridir akşamın Şafaktan çıkmış bu uzun yolculuğa Bir gelen var uzaktan soluk soluğa Kapkara gözleri hüzünlü ve dalgın Akşam, rüyalarımıza giren o esmer kadin
İşte! açılmış dipdiri göğüsleri Bir vuslat gecesine çağırır bizi Ve ansızın büyüler gözlerimizi Saçlarında o yıldız yıldız süsleri Şair "hoyrattır" diyor akşam üstleri
Hoyrattır evet, o bütün aldanmışlar Yüz karası fahişeleri dünyamızın En vazgeçilmez yerinde rüyamızın Gelir, gözlerinde o vahşi bakışlar Akşam, uzak bir gölde büyüyen kamışlar
Ne hazin batması çığlık çığlığa her gün Güllerin solması ve dönmesi havada kuşların O bitmeyen hüznü, apansız akşam oluşların Affedilmez bir zamandır bu, isteksiz, ölgün Her akşam dünyamıza gölgesi düşer ölümün
Biz eli kolu bağlı insanlarız çirkin ve zavallı Kötülük kusmak için karanlığı bekleriz Kirletir geceleri türlü pisliklerimiz Bizim gibisini görmedi evren evren olalı Böyle kötü bir dünyaya bir daha gün doğmamalı
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:30 am | |
| Gözlerde Sevişmek
Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin. Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin.
İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen Birbirimizden uzak yaşadığımız o en güzel yıllarımızı elemle düşünürken Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:31 am | |
| Gözlerim Gözlerinde
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin... Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum. Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum; En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında... Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin, Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim! Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim! Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin; Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini, O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:31 am | |
| Hatırla
Ne çabuk geçti şu üç beş gün İki yataklı bir han odasında Halden bilir insanlar arasında
Suyunu içip sokağında yürüdüğün Bu şehir yine bildiğin gibi Alabildiğine sefalet ve biraz sevgi
Gidişine benden başka ağlayan olmadı Bu binler, on binlerce kişiden Kalanı ağlatır mı böyle her giden
Islıkla çaldığımız şarkıları Sabahı ettiğimiz geceyi unutmadım Bir günlük neşemle, üç günlük yatağım
Sayılı günler çabuk geçti, neyleyim Hatıraların bizde kaldığına şükür Onlar ki bizimle uyur, bizimle yürür
Ben artık o bildiğin adam değilim Dün bir kilo rakıya *bana mısın* demezken Şimdi sarhoşluğum erken başlıyor, erken
Kimler aldı kahvedeki yerimizi Han odasında şimdi kimler yatıyor Sokaklar camekanlar seni hatırlatıyor
Bir daha görmek kısmet değilse birbirimizi Çaresiz mahşer gününü bekle sabırla Beni de *İstediğin zaman* hatırla.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:31 am | |
| Hatırlama
Ne zaman elime bir kalem alsam Sana seslenmek geliyor içimden Güzelliğini hatırlıyorum bir yaz günü Yine gemiler geçiyor uzaklardan Biz yosun kokulu rıhtımlarda el ele Şehirlerden İstanbul, aylardan temmuz Ne zaman elime bir kalem alsam Geçmişi seninle yeniden yaşıyoruz Ne zaman elime bir kitap alsam Hep seni okuyorum inanır mısın İstiyorum seni anlatmalı bütün romanlar Sevilen kadın hep sen olmalısın. Ne zaman elime bir kibrit alsam Yine İstanbul'u yakmak geçiyor aklımdan Bu sensiz sokakları, bu evleri Bu plajlari bu denizleri Sensiz kaldığım bu şehri tüm yakasım geliyo Yine alev alev bir İstanbul düşünüyorum Ve çaresiz yaktığım bütün sigaraların Dumanlarında seni görüyorum. Ne zaman elime bir fırça alsam Yüzünü çiziyorum kapılara, duvarlara Bir bir hatırlıyorum bütün hatlarını Gözlerini dudaklarını saçlarını Baktığım her yere gölgen düşüyor Dokunduğum herşeyde senin sıcaklığın Sonra dağlar, denizler giriyor aramıza Gitgide büyüyor uzaklığın Ne zaman elime bir kadeh alsam Delicesine sarhoş olmak istiyorum İçkiler seni hatırlatıyor yine Kırıyorum birbiri ardınca kadehleri Artık hiç birşey kar etmez biliyorum Ne dost, ne içki, ne aşk, ne kadın Gözlerimde yıllardır eşsiz olan Değişmeyen bir sen varsın Ne zaman elime bir ayna alsam Gözlerimden korkuyorum, bakışlarımdan Bu seni unutamayan benden korkuyorum Uçurum çizgiler, kara gölgeler Bir sonun belirtileri yüzümde yer yer Karşımdaki yüz sefil bir akşam Hep sana sesleniyorum duyuyor musun Ne zaman elime bir kağıt alsam.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:31 am | |
| Hatırlar Mısın?
Hatırlar mısın Gözgöze gelişimizi ilk defa Bakışlarımızın çakmaklanışını Bir akşam vakti, yakınlarda Bir yerlerde bir şeylerin yanışını Hatırlar mısın Hatırlar mısın İlk öptüğüm günü dudaklarından Başımın dönmesini, tenimin tutuşmasını Yıllar yılı kendi yatağında kaybolan Nehrimin, denizine kavuşmasını Hatırlar mısın Hatırlar mısın Ayrı ayrı yaşadığımız binlerce geceden ayrı Bir geceyi, sabahsız, çılgın, dopdolu Ve senin özleminle sımsıkı saran kolu Hatırlar mısın Hatırlar mısın Ormanda dibe vuruşunu gün ışığının Ağaçların ürperişini derinden Başını omuzuma koyuşunu, dalgın Sonra bir yangının başlayışını ellerinden Hatırlar mısın Hatırlar mısın Kendimizden geçerek, alabildiğine Birlikte gittiğimiz o yerleri O ağaçlı yol, o serin kumsal, o meyhane Ve güllerin ağlayışını bir akşam üzeri Hatırlar mısın Hatırlar mısın Nasıl bir koşuydu o doludizgin Ne kadar yoğu var etmiştik birlikte O seven gönüllerimiz bir çift güvercin Gibi nasıl kanat çırpmışlardı mavilikte Hatırlar mısın Hatırlar mısın Gün boyu seninle çağlar aştığımızı Bir yalan dünyada yalansız severek Tanrıya yaklaşıp Tanrılaştığımızı Söyle hatırlar mısın bir gün beni Hatırlar mısın ?.........
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:31 am | |
| Her Gün Seninle
Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek Ve unutabilmek her şeyi ansızın Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak Güzel olan Sevmek seni Tanrılar gibi Seninle Tanrılaşmak...
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin Ne bu şehir kalacak Ne bu duygusuz sürü Bu korkunç kalabalık Her vapur seni getirecek bana Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim Kapılar sana açılacak Senin için söylenecek şarkılar Şiirler senin için yazılacak Her evde bir resmin Her meydanda bir heykelin olacak Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi Kopup ötelerden, ötelerden Yalnız bana geleceksin Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.
Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm Sende buldum erişilmez hazları Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan Duyguların en ölmezini sende duydum Susuzluğum dudaklarında dindi Yalnızlığım ellerinde Çoğu gün unuttum açlığımı Sende doydum...
İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun Anladım yaşadığımı her nefes alışta Seninle geçtim bütün zamanlardan Seninle var oldum Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.
Boynunda bir yer vardır, ben bilirim Ne zaman oradan öpsem, Değişir gözlerinin rengi Yanar dudakların, terler avuçların Dökülür kapkara aydınlık gibi Omuzlarına saçların Gitgide artar kalbinin vuruşları Bir musiki halinde dünyamı doldurur Ansızın bütün sesler kesilir Zaman durur Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde Her gün seninle yeniden var oluruz Eriyip kaybolduğumuz yerde...
Sesini duymadığım gün Yaşanmış değil Açan çiçek değil Öten kuş değil Yüzünü görmediğim gün İçimde yıldızlar sönük Güneşler güneş değil Seni sevmediğim gün Seni anmadığım gün Olacak iş değil...
Her günüm seninle geçsin O güneşe en yakın Kimsenin varamayacağı bir dağ başında Uçsuz bucaksız uzak denizlerde İnsan ayağı değmemiş ormanlarda Uzaklarda, en uzaklarda O gemilerin uğramadığı limanlarda Işığım ol, alınyazım ol benim Vatanım ol, evim ol Yeter ki bir ömür boyu benim ol Her günüm seninle geçsin...
Ümit Yaşar | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:31 am | |
| Her Sabah Seninle Başlar
Önce gözlerin girer odamdan içeri Sonra ellerin, saçların dudakların Bir bir hatırlarım Her sabah senin olan ne varsa Yüzüm aydınlanır Şarkılar söylemek gelir içimden Yakında bir kuş öter Uzaklarda bir tren sesi Sonra kornalar, çocuk ağlamaları Vapur düdükleri Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma Sarar benliğimi birden Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım Her sabah seninle başlar Ve ben her sabah Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım
Her sabah Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir Biri gider, biri gelir Biri gider, biri gelir Yakamda duygusuz iğrenç elleri Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde O alışılmış yaşamak ki her sabah İğreti bir elbise gibi durur üzerimde Bir isyandır sarar içimi Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni Biri gider, biri gelir
Hep aynı ses, aynı şarkı Aynı sağır gökyüzü Dilsiz bir deniz Kör bir düzen Hep aynı kör döğüşü Yalancı yüzler, aptalca bakışlar O iki yüzlü selamlar Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar Ya o geceler satılmış, utanç dolu Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri Kristal kadehlerde kral içkiler O hesaplı dostluklar Satın alınmış sevgiler
Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım Sevmekse gönlümce sevmeliyim Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı Ölmekse istediğim anda ölmeliyim ve yaşıyorsam Her şey bambaşka olmalı seninle Alışılmış şeylerden öte Yalanlardan, düzenlerden uzak Yeter, yeter artık Dönmesin o eski plak Her şey gölümüzce olsun Bulsun Dilediği zaman ellerim ellerini Paylaşalım seninle bütün geceleri Sabahları, akşam üzerlerini Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi Yeter artık, yeter Kırılsın o çemberler Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin Bütün bir ömür boyunca Seninle başlayan sabahlarım Seninle sürüp gitsin.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:32 am | |
| Hüsamettin İncir Ağacımı Getir
bir deli feyz aldı diyordu bütün diktatörleri yeryüzünün bir başkası gökten zembille inmişti ve bir peygamberdi anlaşılmamış biri durmadan koşuyordu üstünde bir don bir gömlek ve bir başkası ölmek diyordu kurtuluş ölmek o genç bir adamdı sakalları uzamış saçları kirli gözleri cam gibi parlıyordu bir noktaya bakıyor sessizce ağlıyordu beni görünce belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden dedi ki sivaslıyım 27 yaşındayım adım bekir sonra durdu ve bağırdı uzun uzun hüsamettin incir ağacımı getir
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:32 am | |
| Islak Gül
Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra Alır götürür beni kokun uzaklara en uzaklara Ağzın dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları
Tenin çekiyor beni tenin tutmuş saçlarımdan Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum Ölürüm çekersen ellerini avuçlarımdan
Dönsün başım tutuşsun damarlarımda kanım Gel otur yanıbaşıma erişilmez kadınım Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini Ser önüme bir hazine gibi güzelliklerini
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:32 am | |
| Kanser
Bütün denizlerin aynı limana çıkması neden? Neden gökyüzünün bu sınırsız karamsarlığı? Yitirecek neyimiz var ki umutlarımızdan başka? Ve batacak başka bir gemimiz mi kaldı?
Dev bir ağaç yapraklarını döküyor içimizde Nereye baksak her haliyle o çıldırtan sonbahar Kaç yüz org birden çalınıyor, duyuyor musun? Hani o birlikte söylediğimiz şarkılar?
Ne oldu o düşlere? Nerde o iyimserlik Biz seninle şatolar kurmadık mı bir zaman Şimdi biz o değiliz sanki, hiç o olmamışız, Sanki bir şey var incinen dağılan bozulan.
Şu martının kanatları neden kırık biliyor musun? Bu adamı dört duvar içine kim koydu sensiz? Eğil bir kuyuya seslen, yankılanan benim hep Benim içimde can verdi o gök o deniz!
Sonunda tek başımayım, bak böyle bıçaklanmış! Biliyorum bir ölü var, ama ne? Ama kim? Soğuk, merhametsiz kollarıyla sarmış her yerimi Bir KANSER tümörü gibi büyüyor çaresizliğim.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:32 am | |
| Karanlık Aman Vermiyor
aman vermez karanlıklar içindesin hangi perdeyi aralasan gece hangi kapıyı çalsan çaresizlik gel de inancını kaybetme tanrıya deli divane olma gel de
nereye baksan o zifir karanlık bir meşale gibi yanar yüreğinde taştan bir kalabalık bütün insanlar gel de yüceliğine inanma kaderin durup durup ağlama gel de
hani o delicesine sevdiklerin hani o dostlar, sevgililer nerde nerde o çocukluk yılları, gençlik hayalleri gel de çekinmeden bak aynalara boşa giden ömrüne yanma gel de
bir yoksulluk ki başında ağrı gibi bir yoksulluk ki seninle beraber her yerde üstelik "viran olası hanede evladü ayal var" gel de akşamcıya çıkmasın adın efkarlanıp efkarlanıp içme gel de
güvendiğin dağlara kar yağdı bütün şimdi ne avuçta var, ne elde o gülüşler, kahkahalar senin için değil gel de inan güzelliğine bu dünyanın bütün nimetlerinden vazgeçme gel de
insanları sevdin de ne oldu yüreğin aşka düştü, başın derde gel de bu şehirde dur artık başını alıp kaçma gel de.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:32 am | |
| Kavuşma Günü
En güzel gülüşünle karşıla beni İşte geldim yanına yorgun ve yitik Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum İçimde tarifsiz bir gariplik
Anlamaya çalış bir şey sormadan Yaklaş yanıma, gözlerime bak Dağıt saçlarını çocuklar gibi Sonra başını omuzlarıma bırak
Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana Birlikte ömür boyu yaşayacağımız Perişan gecelerle, günlerle geldim sana
Paramparça hayallerim, umutlarım Ne kalmışsa içimde kırık dökük Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt Baksana, bütün ışıklarım sönük
Pelte pelte karanlığım koyu, zifir Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim
Oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim Oysa ki bu en güzeli kavuşmaların Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın
Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni İşte geldim yanına alev, alev dopdolu Al dilediğin gibi yeniden yarat beni
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:32 am | |
| Kekeme
Bir kekeme bilirim; dolaşır garip garip Bu şehrin daracık sokaklarında Kelimeler zincire vurulmuş gibidir Dudaklarında
Ne ismini söyliyebilir doğru dürüst Ne sevdiğine ilanı-aşk edebilir. Sormayın neden yalnız yaşadığını Kusurunu bilir
O güzelim şiirleri hep içinden okur Bu dert de çekilmez doğrusu Güzel söylenilmiş cümlelerle doludur Bütün uykusu
Günahsız harfler onun nazarında Birer siyah heyula gibidir Ay ışığında sevgiliye söylenen sözler Rüya gibidir
"İçince az kekelermiş" diyorlar Sarhoş gezdiği de hep bu yüzdenmiş Ama neye yarar? İsmine bir kerre Kekeme denmiş
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:33 am | |
| Kimbilir
Bir yere yaklaşıyoruz seninle Belki bilinmeyen bir azak şehir Belki o, en sakin deniz kıyısı Belki de bir dağ yamacı kimbilir O yerde her şey değişecek ansızın Hiç ayrılmayacak ellerimiz Kuşlar en yakın dostlarımız olacak Terkedilmiş bir kulübe evimiz Gün doğmadan uyanacağız seninle Tenimizde kırağların serinliği Kulaklarımızda en güzel şarkılar Çiçeklerin, ağaçların söylediği. Seninle mevsimler orada bambaşka Zaman bir suyun akışı, o yerde Hüzün artık unuttuğumuz bir şey Yalnızlıksa bizden çok ötelerde O yerde bütün güzellikler hayran sana İçi gülsün diye gözbebeklerinin Ve döndüren başını içki değil artık O baygın kokusu kır çiçeklerinin.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:33 am | |
| Kirli Çağ
Nasıl da değişiyor kişi zamanla Güç o güç değil hız o hız değil İnançlar sarsılmış, umutlar yitik Bu kirli çağ bizim çağımız değil Yeşiller, maviler kapkara olmuş Yorgun eller, ayaklar, yollarsa yokuş Ne açan güller var, ne öten bir kus Güneş o güneş değil, yıldız o yıldız değil Kökünden bir kurt girmiş ağaca Yapraklar perişan, dal paramparça Daha çok aldanacağız yaşadıkça Anlasana bu ilk aldanışımız değil
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:33 am | |
| Kum
Sen kum nedir bilmezsin Deniz Görmedin ki. Yum gözlerini, zamanı düşün, Deniz bir gözünde Kum bir gözündedir.
Sen taş nedir bilmezsin Dağa çıkmadın ki Yürü ufuklara doğru, Dağ bir ayağında Taş bir ayağındadır
Sen kül nedir bilmezsin Ateş yakmadın ki, Uzat ellerini gökyüzüne, Ateş bir elinde Kül bir elindedir
Sen kan nedir bilmezsin Ölmedin, öldürmedin ki, Yat toprağa boylu boyunca Ölüm bir yanında Kan bir yanındadır
Sen aşk nedir bilmezsin Beni sevmedin ki Ağla, ağlayabildiğin kadar Bütün güzellikler sende Aşk bendedir
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:33 am | |
| Kurşun Yarası
İstediğin zaman, rasladığın yerde Kıyasıya olmalı beni vuruşun Kanım günlerce akmalı caddelerde Tam kalbime değmeli attığın kurşun Ya kalbime ya alnımın ortasına En can alacak yerime nişan al Çare bulunmaz her kurşun yarasına Beni öldür ve açık gözlerime dal Bir eser olmasın içinde korkudan Tetiği kininle, garezinle çek Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan Bırak benim kanım olsun dökülecek En son kurşunun da olsa namluya sür Nasıl olsa ölüm var, bari sen öldür
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:33 am | |
| Mektup
İstersen mutlu oluruz seninle Evimiz ve çocuklarımız olur Yemek pişirirsin kendi elinle Kalplerimizde esenlik ve huzur İstersen mutlu oluruz seninle Birbirimiz için yaratılmışız Ruhlarımız düşüncelerimiz bir Bizim gibi olur çocuklarımız Ben şair, sen baştan ayağa şiir Birbirimiz için yaratılmışız Ayrılık olmaz fikirlerimizde Kahkahamız ta uzaklardan duyulur Mutluluk parıldar gözlerimizde Rüyalarımız bile aynı olur Ayrılık olmaz fikirlerimizde Ne hayaller kurarız uzun uzun Üzüntüleri atarız bir yana Gizli bir şeyi kalmaz ruhumuzun Bütün şiirlerimi okurum sana Ne hayaller kurarız uzun uzun Kim ne derse desin mutlu oluruz İçimizde ümit, arzu teselli Bende aşk ve sende güzellik sonsuz Aşkımız gözlerimizden besbelli Kim ne derse desin, mutlu oluruz
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:33 am | |
| Mektup II
Biliyor musun Senden ayrılalı sakal bıraktım Zamanının akışına koyuverdim kendimi Gömleklerim kolalı değil artık Pantolonum ütülü değil Ayakkabım boyalı değil Öylesine değiştim ki Görsen tanıyamazsın Sabahları gün doğarken kalkıyorum İlk işim bir sigara yakmak oluyor Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum Sonra, apansız sen geliyorsun aklıma Gözlerin, dudakların, ellerin geliyor Şimdi nerdesin kimbilir Yatağında uyuyor olmalısın Artık beni görme rüyalarında Korkarsın. Mevsim sonbahar malum ya Serde de kör olası şairlik var Boyuna hüzünlü şeyler düşünüyorum Ağaçların yaprakları dökülmeğe başladı Keskin poyrazlar esiyor kuzeyden Kuşlar durmadan göç ediyor Ara sıra düşenler oluyor yorgun ya da yaralı Tutup okşuyorum tüylerini, gagalarından öpüyorum Ve diyorum ki Sana kavuşmak için bir göçmen kuş olmalı İşte böyle Günler, haftalar geçip gidiveriyor Saçım, sakalım birbirine karıştı Yine de her geçen gün Kendime biraz daha alışıyorum Ve biliyor musun Unutamayacağımı bile bile Seni unutmaya çalışıyorum...
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:34 am | |
| Milyon Kere Ayten
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz Günlerden Aytenertesidir Odur gün gün beni yaşatan Onun kokusu sarmıştır sokakları Onun gözleridir şafakta gördüğüm Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz Bir kadeh de sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam Alın tek kat elbisemi size vereyim Cebimde bir on liram var Onu da alın gerekirse Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın Ondan geçmeyen trenler devrilsin Onu sevmeyen yürek taş kesilsin Kapansın onu görmeyen gözler Onu övmeyen diller kurusun İki kere iki dört elde var Ayten Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:34 am | |
| Ne Demek
Biz şimdi yok mu olduk ya öyle mi Bu film bizim için oynanmıyor demek Şarkılar şiirler falan hepsi yalan mı artık Bu çalgılar bizim için değil öyle mi Siz şimdi yoksunuz ne demek
Öldük mu yani söyleyin açıkçası Artık hiç sevmeyecek miyiz Bizi kim koydu aptal yerine Öldük mü yani söyleyin boğuntuya mı geldik Siz şimdi yoksunuz ne demek
Hadi anlatın canım gerçeği anlatın Bir yalan daha duymuş olalım ne çıkar Kestiğimiz yerden kan akmayacak mı öyleyse Düşlerimiz de mi kalmadı hayret doğrusu Siz şimdi yoksunuz ne demek.
Nasıl da düştük bu tüm yalnızlığa Bizi bekleyecek kimsemiz de mi yok Bir gecemiz bile kalmadı mı dünyada Ne tuhaf düşünmek hiç düşünmemeyi Siz şimdi yoksunuz ne demek
Hani biz sevmiştik üstelik sevenlerimiz vardı Ne diyorsunuz nereye gittiler acaba Ne oldu ardımızdan akacak gözyaşları Hani aşk vardı insan vardı Allah vardı Siz şimdi yoksunuz ne demek
Tutun ki öldük yağımızdan sabun yaptılar Kokulu sabunlar, renkli sabunlar Yine de kirlisiniz işte bizden betersiniz Doğrusu ayıp şakanın böylesi olmaz Siz şimdi yoksunuz ne demek.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:34 am | |
| Ne Yapsam Neylesem Ne Söylesem
Ne yapsam dönüp dolaşıp sana geliyorum Avuçlarımda ateş, gözlerimde sitem Ve hep o şarkı dudaklarımda belli belirsiz Ne yapsam, neylesem ne söylesem. Değişen sadece ellerim, gözlerim değil Ayakkabım, gömleğim boyunbağım, elbisem Her şey iğreti şimdi, herkes yabancı bana Ne yapsam,neylesem, ne söylesem
Bütün günlerimi aldın gittin,bütün akşamlarımı Oturmuş üstüme boğuyor beni her gecem O renkler yok, o hayaller yok, o düşler yok Ne yapsam, neylesem, ne söylesem
Nereye vardıysam o yangın oradaydı O sevmek,o alevler, o cehennem Baksana,küllerim savruluyor gökyüzüne Ne yapsam, neylesem, ne söylesem
Sen bir yalnızlıktan artık, ta şuramda bir hançersin Çıkaramam seni bağrımdan ne kadar istesem Vur, öldür dilersen, beni bırakma tek Ne yapsam, neylesem, ne söylesem
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:34 am | |
| Neden Sonra
Bir gün demek ne kadar hazin Anılarla dolu geçen yıllara!... Bakıp da ardında kalan yollara; Geri dönememek tek bir an için!
Büyüttüğün artık umutlar değil, Şimdi tek gerçek var; çaresizliğin. Bak! Fırçan kırılmış, bomboş tuvalin Ne biraz renk kalmış, ne de bir şekil
Silinmiş o portre, göremezsin ki! Daha yakından bak dilersen, eğil; Hani o maviler? Hani o şekil? Uçup gitmiş mi ne? Hani o sevgi?
Nerde o dostluklar? Güzel yalanlar? Bu kalp neden değil eskisi gibi? Bir başka dünyada bulursun belki, Geçer de aradan nice zamanlar...
O yer umutların söndüğü yerdir, O yerde zavallı bütün insanlar! Şairler, bilginler ve kahramanlar O yerden hüzünle geçtiler bir bir
Arındılar sahte, yalan ne varsa Sonunda denize ulaştı nehir; Ne bir beste kaldı, artık ne şiir! Bitti aldanışlar, bitti her tasa...
Nice sevenleri aldı o deniz; Yine uygulandı en eski yasa; Uzak bir sevgilden her ne kalmışsa; Unutuldu. Ve duruldu kalbimiz.
Yıllar geçti... Neden sonra anladık: Yüce olan, bağışlayan tek biziz! Her kadehte kalan tortu sevgimiz, Her yerde o güneş, hep o aydınlık...
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:35 am | |
| Orhan Velı'nın Ardından
Yıl bindokuzyüzkırkaltı Ankara'da Şükran lokantası, Köşede bir masa Masanın üstünde bir tabak Tabakta marul salatası. Bir sandalyede sen vardın Orhan Veli Bir sandalyede ben, Kadehlerimizde Kulüp rakısı Ve dudaklarımızda yarım kalmış mısralar Hala gözlerimin önündedir O sarhoş gecenin hatırası.
Şimdi mahzun kaldı şiirlerin Gittin "Sereserpe" "Hürriyete doğru" "Kitabe-i sengi mezarın" "Altındağın rüyası" Hey! koca Orhan Veli hey! Ne sana kaldı, ne bana kalır Bu gözünü sevdiğim dünyası.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:35 am | |
| Otuz Beş Duvarı
Ölümü düşünüyorum O büyük yalnızlık içindeyim Kulaklarımda duymadığım bir musiki Kaskatı kesilmişim, kalbim durmuş Artık hiç bir şeyi görmüyor gözlerim İçimde ne bir umut, ne yaşama zevki Elim, ayağım buz gibi olmuş Ölümü düşünüyorum Kulaklarımda duymadığım bir musiki
Ölümü düşünüyorum Laleli'de bir sokaktan tabutum geçiyor Saygı duruşunda bilmediğim insanlar Bütün pencereler açık biri kapalı Kederlerim, ümitlerim, hayallerim Ve gelen bir iki dost mezarlığa kadar Sonra kadınlar kadınlar gözleri yaşlı Ölümü düşünüyorum Bütün pencereler açık biri kapalı
Ölümü düşünüyorum Şimdi beni gömüyorlar bak Ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri Hazin bir parıltı gözbebeklerinde İçin izyanla doluyor, kahroluyorsun Hatırladıkça geçmiş günleri geceleri Bir acı ki öyle büyük öyle derinde Ölümü düşünüyorum Ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri
Ölümü düşünüyorum Dediği çıkmıyor Cahit Sıtkı'nın Otuz beş duvarını aşamıyorum Üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz İnan yokluğuma ben de bir ölüyüm O yalan dünyanızda yaşamıyorum Yıl 1961, ya Haziran ya Temmuz Ölümü düşünüyorum Üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:35 am | |
| Resim
Nedense bütün resimlerde ben Böyle mahzun ve perişan çıkarım Hep böyle hayata kapalı durur Gülmesini unutmuş dudaklarım
Artık canından bezmiş kimselerin Hazin bakışı parlar gözlerimde İçinden adamlar arabalar geçer Çizgiler alnımda bir büyük cadde
Aynada saçlarımı düzeltirim Bir perde iner yüzüme alçıdan O, bin mumluk ampullerin altında korkarım korkarım fotoğrafçıdan
Bakışlarım gümüş camlara sorar Elbisemin eskiliği belli mi Sonra karşıda küçük bir noktaya Dikerim kahverengi gözlerimi
Kabahat objektifte camda değil Onlara yalı gözlerle bakarım Nedense bütün resimlerimde ben Böyle mahzun ve perişan çıkarım
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:35 am | |
| Resimler
Sen değiştin, resimlerin hiç değişmedi Nasıl seviyorum bilmezsin şu albümü Resimler yalancı değil, resimler ölmüyor, Aslında acı olan şey; sevgilerin ölümü Sahte renkler yerini gölgelere bırakmış Resimlerde siyah beyaz gözlerin, dudakların İşte bak! ellerin ellerimi arıyor Resimlerde besbelli anlatamadıkların Şimdi bir çerçeveden gülümsüyorsun bana Hatırlıyor musun bu resim çekildiği günü Bakışların ne kadar duygulu, ne kadar sıcak Anlıyorum neler düşündüğünü. Bir başka resimde biraz kederlisin Hüzünlü bir şarkı dökülüyor dudağından Şimdi senden çok uzak bir şehirde Seni seyrediyorum bir albüm yaprağında Bu karanlık yoktu, bir zaman sen vardın Yaşamak cömertçe sunduğun bir ışıktı Sen değiştin, onlar hiç değişmedi Resimlerin senden vefalı çıktı | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:35 am | |
| Rıhtımda
Bir beyaz gemiydi ayıran onları Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda Şimdi unuttum yüzünü kadının Adamın gözleri aklımda
Kana bulanmış bıçaklar gibi Uzun kirpikleri ıslaktı Adam dertli, adam darmadağın Dokunsalar ağlayacaktı
Adam bitkindi, adam seviyordu Kalan kederdi, giden gemiyse Taş olduğu içindir dedim Rıhtım taşları erimediyse
Derken bir düdük öttü ansızın Bembeyaz gemi gitgide ufaldı Korkunç yalnızlığıyla başbaşa Rıhtımda bir adam kaldı
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:35 am | |
| Sana Bir Tanrı Getirdim
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı Ama ne sen gel dedin Ne de ben gelebildim herşeye rağmen Aşkımız ayrılıklarla başladı
Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik Öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu Karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri Deniz fenerinin ışığında yıkanırdık Köpükten bir çalkantıydı içimizde zaman Ne yana baksak denizdi, maviydi, ışıktı Sonra bir çaresizlikti zifir Akıntıya kapılmış gemiler gibiydik
Bir org çalınır gibi yanıbaşımızda Öyle kendinden geçmiş, öyle başıboş Öyle derin duygular içindeydik, anlatılmaz Sarhoş rüzgarlara bıraktık kendimizi Aldığını geri vermez dalgalara Görmediğimiz ülkeler gördük gün doğusunda Tatmadığımız yemişlerden tattık; günahkar olduk Alevden bir tasta eridi günler Bir cehennem ateşiydi aşk içimizde Hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyorduk
Tutsaklığımız nasıl başladı bilinmez Paslı demir kapılar kapandı üstümüze Taş duvarlarda kayboldu boğuk seslerimiz Çaresizliğimizi bize aynalar söyledi, inanmadık Kuşatıldık ansızın kederle, ayrılıkla Aman vermez karanlıklar sardı dört yanımızı Yalnızlık bir ağrı gibi çöktü başımıza Uyuduk bir daha uyanamadık
Şimdi bir kutup var sana çeker beni Bir kutup var senden öteye Ben onun için böyle ortalıklarda kaldım Dağ yollarında, caddelerde, sokaklarda Onun için bulup bulup yitirdim seni Hangi kapıyı çaldıysam sen açtın bana Hangi gözümü yumduysam seni gördüm Zamandın, zamandan öte bir şeydin Yıllarca bir meşale gibi yandın uzaklarda
Bu manyetik alanda boğulmam senin yüzünden Bu zincirleri sen vurdun ellerime Sen getirdin bunca karanlıkları Al şunu mum yak Korkuyorum Bir taş aldım attım denize Günahlarımdan kurtuldum Alfabenin yirmisekizinci harfindeyim Öteye gidemem İtme beni
Benim de bir insan tarafım vardı Bakma böyle kötü olduğuma Benim de dileklerim vardı Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi Her gün bir kadın ağlar benim yüzümde Büyük dertler için benim ellerim Anlamıyor musun Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar Ben sevilmediğimden böyle çirkinim
Bütün kötü yerlerde ben korkarım Biliyorum Bir hayvan leşiyim öleli kırk gün olmuş Fabrika bacalarında bir kara dumanım Zehirim akrep kuyruklarında Kötüyüm sevemediğin kadar Öyle fenayım Kapanmış bıçak yaralarında Bu pis çöp tenekelerinde unut beni Unut artık Bayat bir ekmek gibi Çürümüş bir elma gibi
Sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar Sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece Sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır Sarı badanalı evleri sev biraz Bu evlerde zaman benim akşamlarımdır yitirilmiş Bu kazanlarda benim gözbebeklerimdir kaynayan Bu sarılarda benim yüreğim bir ölür, bir dirilir Anladım Bu dünyada benden başka kimse yok beni anlayan
Tosca'dan bir arya hatırlıyorum şimdi Sus biraz Ensemde bir akrep yürüyor Bırak yürüsün Sabaha asacaklar beni Dokunma Yedi canım vardı, ikisi gitsin Bunca ölümler az gelir bana
Kalbimi yardım Bir damla kan aktı Kutuplara kar yağıyordu Üşüdüm Failatun vezniyle seni çağırıyorum Bana imbiklenmiş yeşilliğini getir Dur gitme Beş kuruşum vardı kaybettim Dur gitme Isırgan otlarından kurtar beni
Deniz analarının gözlerini çaldım Sana bakmak için Güneşi üçe böldüm Al biri senin olsun Yüzümde beş bıçak yarası var Bir de sen vur Barut kokusunu severim Bir portakalı dilim dilim soy Acıktım Tut ki ben yoğum artık yeryüzünde Tut ki bir marul yaprağıydım Öldüm
Al şu serçe parmağım sende kalsın Ben kötüyüm Allahsızım Korkunç çirkinim Ben :-):-):-):-)ensekizinci tul dairesiyim Sağ gözümün üç kirpiğini kestim Al Ben lanetlendim
Chopin'in cenaze marşı çalınıyor Ölüler ayağa kalktı Görüyor musun Şu soldan ikinci benim Senin yüzünden öldüm Şimdi seni getiriyorlar karanlığıma Ağlıyorum Biraz sev beni Gül biraz Yaklaş biraz Seni affediyorum
Kuşkonmaz dallarına astım kendimi Sedir ağaçlarına gül yapraklarına Başımı taşlara vurdum Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı Tanrısal duygular içindeydim Bütün tanrısızlığımdan uzakta Bir kemiklerinin sertliğini aldım Bir teninin aklığını Sonra sıcaklığını dudaklarının Gel bak Sana bir tanrı getirdim Gel bak Bir tanrı yarattım senden
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:36 am | |
| Sana Bir Tanrı Getirdim
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı Ama ne sen gel dedin Ne de ben gelebildim herşeye rağmen Aşkımız ayrılıklarla başladı
Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik Öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu Karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri Deniz fenerinin ışığında yıkanırdık Köpükten bir çalkantıydı içimizde zaman Ne yana baksak denizdi, maviydi, ışıktı Sonra bir çaresizlikti zifir Akıntıya kapılmış gemiler gibiydik
Bir org çalınır gibi yanıbaşımızda Öyle kendinden geçmiş, öyle başıboş Öyle derin duygular içindeydik, anlatılmaz Sarhoş rüzgarlara bıraktık kendimizi Aldığını geri vermez dalgalara Görmediğimiz ülkeler gördük gün doğusunda Tatmadığımız yemişlerden tattık; günahkar olduk Alevden bir tasta eridi günler Bir cehennem ateşiydi aşk içimizde Hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyorduk
Tutsaklığımız nasıl başladı bilinmez Paslı demir kapılar kapandı üstümüze Taş duvarlarda kayboldu boğuk seslerimiz Çaresizliğimizi bize aynalar söyledi, inanmadık Kuşatıldık ansızın kederle, ayrılıkla Aman vermez karanlıklar sardı dört yanımızı Yalnızlık bir ağrı gibi çöktü başımıza Uyuduk bir daha uyanamadık
Şimdi bir kutup var sana çeker beni Bir kutup var senden öteye Ben onun için böyle ortalıklarda kaldım Dağ yollarında, caddelerde, sokaklarda Onun için bulup bulup yitirdim seni Hangi kapıyı çaldıysam sen açtın bana Hangi gözümü yumduysam seni gördüm Zamandın, zamandan öte bir şeydin Yıllarca bir meşale gibi yandın uzaklarda
Bu manyetik alanda boğulmam senin yüzünden Bu zincirleri sen vurdun ellerime Sen getirdin bunca karanlıkları Al şunu mum yak Korkuyorum Bir taş aldım attım denize Günahlarımdan kurtuldum Alfabenin yirmisekizinci harfindeyim Öteye gidemem İtme beni
Benim de bir insan tarafım vardı Bakma böyle kötü olduğuma Benim de dileklerim vardı Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi Her gün bir kadın ağlar benim yüzümde Büyük dertler için benim ellerim Anlamıyor musun Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar Ben sevilmediğimden böyle çirkinim
Bütün kötü yerlerde ben korkarım Biliyorum Bir hayvan leşiyim öleli kırk gün olmuş Fabrika bacalarında bir kara dumanım Zehirim akrep kuyruklarında Kötüyüm sevemediğin kadar Öyle fenayım Kapanmış bıçak yaralarında Bu pis çöp tenekelerinde unut beni Unut artık Bayat bir ekmek gibi Çürümüş bir elma gibi
Sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar Sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece Sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır Sarı badanalı evleri sev biraz Bu evlerde zaman benim akşamlarımdır yitirilmiş Bu kazanlarda benim gözbebeklerimdir kaynayan Bu sarılarda benim yüreğim bir ölür, bir dirilir Anladım Bu dünyada benden başka kimse yok beni anlayan
Tosca'dan bir arya hatırlıyorum şimdi Sus biraz Ensemde bir akrep yürüyor Bırak yürüsün Sabaha asacaklar beni Dokunma Yedi canım vardı, ikisi gitsin Bunca ölümler az gelir bana
Kalbimi yardım Bir damla kan aktı Kutuplara kar yağıyordu Üşüdüm Failatun vezniyle seni çağırıyorum Bana imbiklenmiş yeşilliğini getir Dur gitme Beş kuruşum vardı kaybettim Dur gitme Isırgan otlarından kurtar beni
Deniz analarının gözlerini çaldım Sana bakmak için Güneşi üçe böldüm Al biri senin olsun Yüzümde beş bıçak yarası var Bir de sen vur Barut kokusunu severim Bir portakalı dilim dilim soy Acıktım Tut ki ben yoğum artık yeryüzünde Tut ki bir marul yaprağıydım Öldüm
Al şu serçe parmağım sende kalsın Ben kötüyüm Allahsızım Korkunç çirkinim Ben :-):-):-):-)ensekizinci tul dairesiyim Sağ gözümün üç kirpiğini kestim Al Ben lanetlendim
Chopin'in cenaze marşı çalınıyor Ölüler ayağa kalktı Görüyor musun Şu soldan ikinci benim Senin yüzünden öldüm Şimdi seni getiriyorlar karanlığıma Ağlıyorum Biraz sev beni Gül biraz Yaklaş biraz Seni affediyorum
Kuşkonmaz dallarına astım kendimi Sedir ağaçlarına gül yapraklarına Başımı taşlara vurdum Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı Tanrısal duygular içindeydim Bütün tanrısızlığımdan uzakta Bir kemiklerinin sertliğini aldım Bir teninin aklığını Sonra sıcaklığını dudaklarının Gel bak Sana bir tanrı getirdim Gel bak Bir tanrı yarattım senden
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:36 am | |
| Sen Aşk Nedir Bilmezdin
Sen aşk nedir bilmezdin Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan Şimdi geniş bir bahçedir kalbin Sevgiden, güzellikten, aşktan Şimdi iri gözlerin arzu dolu Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün Geçen aşksız günlerin bıraktığı Bir çeşme var aramızda görüyor musun Tadılmamış hazlar serin sularda Şimdi bahçende açan bir gül geceler Şimdi gözlerin en güzel uykularda Boynun beyaz mı beyaz, çıldırtası, öldüresi Saçların daha parlak, daha bir kapkara Her akşam bir ay doğuyor kirpiklerinden Koşuyor ayakların şafaklardan şafaklara Artık aşk dolu söylediğin şarkılar Durmadan bir buğu yükseliyor sesinden En çılgın sevdalara çağırıyor dudakların Heder olmuş, uzun yıllar ötesinden İçkilerin tadı değişti artık Dünya, o köhne ve eski dünya değil Sımsıcak bir ekmeği paylaşıyoruz seninle Bu bir gerçek, hayal değil, rüya değil Şimdi ümitlerimiz halkaları bir zincirin Bir başka haz başlıyor biri bitti mi Bana aşkı sen tattırdın, sen öğrettin Oysa ki sen aşk nedir bilmezdin
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:36 am | |
| Sen Aşk Nedir Bilmezdin
Sen aşk nedir bilmezdin Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan Şimdi geniş bir bahçedir kalbin Sevgiden, güzellikten, aşktan Şimdi iri gözlerin arzu dolu Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün Geçen aşksız günlerin bıraktığı Bir çeşme var aramızda görüyor musun Tadılmamış hazlar serin sularda Şimdi bahçende açan bir gül geceler Şimdi gözlerin en güzel uykularda Boynun beyaz mı beyaz, çıldırtası, öldüresi Saçların daha parlak, daha bir kapkara Her akşam bir ay doğuyor kirpiklerinden Koşuyor ayakların şafaklardan şafaklara Artık aşk dolu söylediğin şarkılar Durmadan bir buğu yükseliyor sesinden En çılgın sevdalara çağırıyor dudakların Heder olmuş, uzun yıllar ötesinden İçkilerin tadı değişti artık Dünya, o köhne ve eski dünya değil Sımsıcak bir ekmeği paylaşıyoruz seninle Bu bir gerçek, hayal değil, rüya değil Şimdi ümitlerimiz halkaları bir zincirin Bir başka haz başlıyor biri bitti mi Bana aşkı sen tattırdın, sen öğrettin Oysa ki sen aşk nedir bilmezdin
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:36 am | |
| Senden Öncesi Yoktu
Bütün bu sürekli arayışlar neden bilir misin Neden bu durup durup isyan etmeler Allaha Bu aldanmalar, yıkılmalar, bu sonsuz çalkanış Hep sana yaklaşmak için, biraz daha biraz daha Seni bulmak yılgın, yıkık gecelerden sonra Sana çıkmak merdivenlerden nefes nefes Belki ben yalnız senin güzelliğinde çirkinim Hiç solmasa güzelliğin, böyle hiç bitmese Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum Yok olmak var, kahrolmak var, kül olmak var Öyle bakma gözlerime bakma artık ölüyorum Yaşamanın ta kendisi oysa bu ölmek değil Gözlerim gözlerinden başkasını unuttu Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:36 am | |
| Senden Öncesi Yoktu
Bütün bu sürekli arayışlar neden bilir misin Neden bu durup durup isyan etmeler Allaha Bu aldanmalar, yıkılmalar, bu sonsuz çalkanış Hep sana yaklaşmak için, biraz daha biraz daha Seni bulmak yılgın, yıkık gecelerden sonra Sana çıkmak merdivenlerden nefes nefes Belki ben yalnız senin güzelliğinde çirkinim Hiç solmasa güzelliğin, böyle hiç bitmese Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum Yok olmak var, kahrolmak var, kül olmak var Öyle bakma gözlerime bakma artık ölüyorum Yaşamanın ta kendisi oysa bu ölmek değil Gözlerim gözlerinden başkasını unuttu Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:37 am | |
| Seni Arıyorum
Şimdi bir an dönerek gerilere, hani Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan Ellerimi bırakıp sevecen ellerini Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan Seni arıyorum
Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor Şimdi başbaşayım bir kıyıda kendimle Ve bende var ettiğin o ben can veriyor Seni arıyorum
Gülerdin bir zamanlar güneş batmazdı Baştanbaşa bir gül bahçesiydi ortalık Renkler ya mavi, ya penbe, ya beyazdı Oysa şimdi ne yana baksam karanlık Seni arıyorum
Varsın ama yoksun. yanımdasın, değilsin Gözlerim boşuna deliyor geceleri Tek seni bir kez daha görebilmek için Daldırıp ellerimi benden içeri Seni arıyorum
Ellerim içimde bir kan gölüne batıyor Bağırıyorum kimseler duymuyor sesimi Dişlerim hırsla dudaklarımı kanatıyor Ve senden uzakta verirken son nefesimi Seni arıyorum
Bu son aldanışım, son yıkılışım olacak Gelsen de boş artık gelmesen de, ben yokum Yine de son bir ümit kırıntısıyla, bak O herşeyi yitirdiğim anda bulduğum
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:37 am | |
| Seninle Ölmek İstiyorum
Dağbaşında bir avcı kulübesi Yerler dizboyu kar ocakta ateş Dışarda rüzgar Hadi gel önce sevişmeliyiz uzun uzun Yerdeki ayı postunun uzerine uzanmalıyız Bütün vücudunu santimetre karelere ayırıp Birer birer öpmeliyim Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum…
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:37 am | |
| Sensiz Olmak
nerde o denizim benim, lekesiz gökyüzüm? hani o içtikçe susuzluğumu arttıran çeşme? kim götürdü bakışlarımı, ne oldu gözlerime? hani benim ellerim, ayaklarım, saçlarım, yüzüm?
bu ben değilim besbelli, bu bir başkası! gözlerim yabancı bakıyor gözlerime aynadan o kim? böyle durup durup beni aldatan? besbelli bir oyuna gelmişim açıkçası
birini sevmişim besbelli, beni koyup gitmiş, ondan şimdi aradığım hep o, hep ben! o ikisi kırmış beni, yıkmış , incitmiş
şimdi bilmediğim bir şarkı her yerde söylenen; sevinçten , mutluluktan , sevgiden uzak. ne acı! senin olmak , sende olmak , sensiz olmak!
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:37 am | |
| Sensizliğe Sone
Sensizliğin ölüme benzediği o yerde Bir el uzanır çeker beni yaşamaktan O kalır dolu, hüzün dolu gecelerde Birer kan çanağı gözlerim ağlamaktan
Gitgide yayılır damarlarıma yokluğun Bir hançer bilenir kalbimde soğuk, sivri Durup durup vurur başıma sarhoşluğun Üstüste içilen dopdolu kadehler gibi
Artık ne yapsam boş, uykular gitti gelmez Vıcık vıcık bir gecedir elllerimde kalan Güneş doğmayı, karanlık bitmeyi bilmez
Saplanır kalbime bir türlü geçmez zaman İçerim senden uzak günlerin getirdiği Yavaş yavaş öldüren bu zehir sensizliği.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: Ümit Yaşar Oğuzcan Ptsi Ağus. 13, 2007 11:37 am | |
| Serenad
Senden başka kimse bilmesin istiyorum Gözlerimin nasıl aşka çağırdığını Bakışlarımın nasıl gel diye haykırdığını Gözlerimden, belli oluyor seni sevdiğim
Ellerimin aradığı ellerindir geceler boyu Mümkün değil, bu sevgiyi bıçaklayamam ki Ne yapsam, dolmuşum artık, saklıyamam ki Ellerimden belli oluyor seni sevdiğim
Nasıl bekliyorum özlemle, görüyor musun? El ayak çekilsin, sonsuz bir gece gel Tarama saçlarını, öylece gel Dudaklarımdan belli oluyor seni sevdiğim
Başka yangınlara benzemez bu yangın, sönmez Bir şey var her yerimi tutuşturan yakan Bu sensizlikte sebil çeşmeler misali akan Gözyaşlarımdan belli oluyor seni sevdiğim
Sevgilerin en ölmezini sana sakladım, gel Şimdi denizler en mavi, ormanlar en yeşil Seninle olayım da dünya umurumda değil Dinle; kalbimin vuruşundan belli oluyor seni sevdiğim
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | | | Ümit Yaşar Oğuzcan | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |