Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı

Daha iyi bir Giresun Üniversitesi için...
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  Kayıt OlKayıt Ol  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yapGiriş yap  

 

 SEZAİ KARAKOÇ

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Misafir
Misafir




SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPaz Ağus. 12, 2007 9:11 pm

ANNELER VE ÇOCUKLAR

Anne öldü mü çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde siyah bir çubuk
Ağzında küçük bir leke

Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünüyor gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne

Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne

Sezai KARAKOÇ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPaz Ağus. 12, 2007 9:11 pm

BEN KANDAN ELBİSE GİYDİM HİÇ DEĞİŞTİRSİNLER İSTEMEZDİM


Kendinden birşeyler kattın

Güzelleştirdin ölümü de

Ellerinin içiyle aydınlattın

Ölüm ne demektir anladım



Yer değiştiren ben değildim

Farklılaşan sendin

Sendin bana gelen aynalarla

Sendin bana gelen sendin



Artık ölebilirdim

Bütün İstanbul şahidim

Ben kandan elbiseler giydim

Bundan senin haberin var mı


Sezai Karakoç
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPaz Ağus. 12, 2007 9:12 pm

SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE

II

Gelin gülle başlayalım atalara uyarak
Baharı kolayarak girelim kelimeler ülkesine
Bir anda yükselen bir bülbül sesi
-Erken erken karlar ortasında
Güneş dönmüş ışık saçan bir yumurta-
Bana geri getirir eski günleri
...Paslanmış demir bir kapı açılır
Küf tutmuş kilitler gıcırdarken
Ta karanlıklar içinde birden
Bir türkü gibi yükselirsin sen
Fısıldarım sana yıllarca içimde biriken
Söyleyemediğim ateşten kelimeleri
Şuuraltım patlamış bir bomba gibi
Saçar ortalığa zamanın
Ağaran saçın toz toprağını
Bana ne Paris\'ten
Newyork\'tan Londra\'dan
Moskova\'dan Pekin\'den
Senin yanında
Bütün türedi uygarlıklar umurumda mı
Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu
Geceme gündüzüme
Gözlerin
Lale Devrinden bir pencere
Ellerin
Baki\'den Nefi\'den Şeyh Galib\'den
Kucağıma dökülen
Altın leylak

III

Ölüler gelmiş çitlembikler sarmaşıklarla
Tırmanmışlar surlarıma burçlarıma
Kimi ırmaklardan yansıma
Kimi kayalardan kırpılma
Kimi öteki dünyadan bir çarpılma
İçi ölümle dolu
Dönen bir huni
Doğarken güneş
Kesilmiş ölü yüzlerden
Bir mozayik minyatürlerden
Dokunur tenimize
Soğuk bir azrail ürpertisiyle ay
Ve birden senin sesin gelir dört yandan
Menekşe kokulu sütunlardan
Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan
Gözlerine ait belgeler sunulur
Ey aşkın kutlu kitabı
Uçarı hayallere yataklık eden
Peri bacalarının yasağı
Gönlümün celladı acı mezmur
Bana bıraktığın yazıt bu mudur
Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi
Senden bir gök
Senden yıldızlar ördüler
Ateş böcekleri
O gece dört yanıma
Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destanı
Sen bir anne gibi tuttun ufukları
Ve çocuklar gülle anne arasında
Seninle güller arasında
Tuhaf bir ışık bulup eridiler
Çocuklar dağ hücrelerinde erdiler
Aramızdaki sırra
Bir de ay ışığında büyüyen fısıltılar
Gençlik monologları
Seni alıp kaybolmuş zamanın çağıltısından
Bana getiren
Yasamız vardı
Öfkeyle yazardın sen bir yüzüne
Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben

IV

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome\'nin Belkıs\'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca\'da Emirgan\'da
Kandilli\'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili


SEZAİ KARAKOÇ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPaz Ağus. 12, 2007 9:31 pm

İNCİ DAKİKALARI


Sen bana yeni yılsın her dakika

Her dakika bir yaşıma daha giriyorum

Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni

Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın

Ben bin parçaya bölündüm her parçasında

Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın

Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın

Erkek ağlar mı diyeceksin

Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı

Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum

Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında

Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden

Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey

Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya

Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde

Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya

Sen benim ağlamamı erkeklığıme

Uyanan ölmeyen yenilenen

Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan

Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say



Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu

Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say



Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam

Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım

Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım

Şehrin ölümünü yanlış anlama

Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar

Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar



Senin odan günışığı en güzel müzik bana

Farklılıklar odası

Giden tren buharları içinde örümcek ağı

Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak

Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş

Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı



Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum

Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır

Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim

İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum

Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur

Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler

Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur

Oldukları yerde bile


Sezai Karakoç
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozdmrugur
Kurmay Yarbay
Kurmay Yarbay
ozdmrugur


Erkek
Mesaj Sayısı : 436
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 17/07/07

SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPaz Ağus. 12, 2007 10:53 pm

emeğine şağlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPtsi Ağus. 13, 2007 5:18 am

ne demek..bişi diiil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Forum Yöneticisi
Şaşkın
Şaşkın



Erkek
Mesaj Sayısı : 1164
Yaş : 35
Nerden : Giresun
Job/hobbies : Koşmak
Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing
Kayıt tarihi : 13/07/07

SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptySalı Ağus. 14, 2007 8:25 am

eLLeriNe sağLıKK..Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gölge0816
Yeni Üye
Yeni Üye



Erkek
Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 26/07/07

SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: aaa   SEZAİ KARAKOÇ EmptySalı Ağus. 21, 2007 5:36 pm

NEKADAR BOŞ ŞİİRLER HAYRET..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
yasmin
Astsubay
Astsubay
yasmin


Kadın
Mesaj Sayısı : 106
Yaş : 35
Nerden : ....
Job/hobbies : ........
Uğraşıları/zevkleri : ......
Kayıt tarihi : 20/07/07

SEZAİ KARAKOÇ Empty
MesajKonu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ   SEZAİ KARAKOÇ EmptyPerş. Eyl. 20, 2007 10:56 am

SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE

SEVDİĞİM ŞİİRLER ARASINDA BEN YAZCAKTIM BENDEN ÖNCE DAVRANMIŞSIN Smile Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SEZAİ KARAKOÇ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı :: Genel Kültür :: Şiirler-
Buraya geçin: