Misafir Misafir
| Konu: SEZAİ KARAKOÇ Paz Ağus. 12, 2007 9:11 pm | |
| ANNELER VE ÇOCUKLAR
Anne öldü mü çocuk Bahçenin en yalnız köşesinde Elinde siyah bir çubuk Ağzında küçük bir leke
Çocuk öldü mü güneş Simsiyah görünüyor gözüne Elinde bir ip nereye Bilmez bağlayacağını anne
Kaçar herkesten Durmaz bir yerde Anne ölünce çocuk Çocuk ölünce anne
Sezai KARAKOÇ |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ Paz Ağus. 12, 2007 9:11 pm | |
| BEN KANDAN ELBİSE GİYDİM HİÇ DEĞİŞTİRSİNLER İSTEMEZDİM
Kendinden birşeyler kattın
Güzelleştirdin ölümü de
Ellerinin içiyle aydınlattın
Ölüm ne demektir anladım
Yer değiştiren ben değildim
Farklılaşan sendin
Sendin bana gelen aynalarla
Sendin bana gelen sendin
Artık ölebilirdim
Bütün İstanbul şahidim
Ben kandan elbiseler giydim
Bundan senin haberin var mı
Sezai Karakoç |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ Paz Ağus. 12, 2007 9:12 pm | |
| SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE II Gelin gülle başlayalım atalara uyarak Baharı kolayarak girelim kelimeler ülkesine Bir anda yükselen bir bülbül sesi -Erken erken karlar ortasında Güneş dönmüş ışık saçan bir yumurta- Bana geri getirir eski günleri ...Paslanmış demir bir kapı açılır Küf tutmuş kilitler gıcırdarken Ta karanlıklar içinde birden Bir türkü gibi yükselirsin sen Fısıldarım sana yıllarca içimde biriken Söyleyemediğim ateşten kelimeleri Şuuraltım patlamış bir bomba gibi Saçar ortalığa zamanın Ağaran saçın toz toprağını Bana ne Paris\'ten Newyork\'tan Londra\'dan Moskova\'dan Pekin\'den Senin yanında Bütün türedi uygarlıklar umurumda mı Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu Geceme gündüzüme Gözlerin Lale Devrinden bir pencere Ellerin Baki\'den Nefi\'den Şeyh Galib\'den Kucağıma dökülen Altın leylak III Ölüler gelmiş çitlembikler sarmaşıklarla Tırmanmışlar surlarıma burçlarıma Kimi ırmaklardan yansıma Kimi kayalardan kırpılma Kimi öteki dünyadan bir çarpılma İçi ölümle dolu Dönen bir huni Doğarken güneş Kesilmiş ölü yüzlerden Bir mozayik minyatürlerden Dokunur tenimize Soğuk bir azrail ürpertisiyle ay Ve birden senin sesin gelir dört yandan Menekşe kokulu sütunlardan Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan Gözlerine ait belgeler sunulur Ey aşkın kutlu kitabı Uçarı hayallere yataklık eden Peri bacalarının yasağı Gönlümün celladı acı mezmur Bana bıraktığın yazıt bu mudur Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi Senden bir gök Senden yıldızlar ördüler Ateş böcekleri O gece dört yanıma Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destanı Sen bir anne gibi tuttun ufukları Ve çocuklar gülle anne arasında Seninle güller arasında Tuhaf bir ışık bulup eridiler Çocuklar dağ hücrelerinde erdiler Aramızdaki sırra Bir de ay ışığında büyüyen fısıltılar Gençlik monologları Seni alıp kaybolmuş zamanın çağıltısından Bana getiren Yasamız vardı Öfkeyle yazardın sen bir yüzüne Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben IV Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Aşkın bu en onulmazından koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime Ah uzatma dünya sürgünümü benim Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil Ayaklarımdan belli Lambalar eğri Aynalar akrep meleği Zaman çarpılmış atın son hayali Ev miras değil mirasın hayaleti Ey gönlümün doğurduğu Büyüttüğü emzirdiği Kuş tüyünden Ve kuş sütünden Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa anıt gibi yükselttiği Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Bütün şiirlerde söylediğim sensin Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome\'nin Belkıs\'ın Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini Ey gönüllerin en yumuşağı en derini Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında Çatı katlarında bodrum katlarında Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba Hep Kanlıca\'da Emirgan\'da Kandilli\'nin kurşuni şafaklarında Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Ey çağdaş Kudüs (Meryem) Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha) Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında Köle gibi satıldım pazarlar pazarında Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda Verilmemiş hesapların korkusuyla Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır Sevgili En sevgili Ey sevgili
SEZAİ KARAKOÇ |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ Paz Ağus. 12, 2007 9:31 pm | |
| İNCİ DAKİKALARI
Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkeklığıme
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say
Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say
Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
Şehrin ölümünü yanlış anlama
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar
Senin odan günışığı en güzel müzik bana
Farklılıklar odası
Giden tren buharları içinde örümcek ağı
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı
Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
Oldukları yerde bile
Sezai Karakoç |
|
ozdmrugur Kurmay Yarbay
Mesaj Sayısı : 436 Yaş : 36 Kayıt tarihi : 17/07/07
| Konu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ Paz Ağus. 12, 2007 10:53 pm | |
| | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ Ptsi Ağus. 13, 2007 5:18 am | |
| |
|
Forum Yöneticisi Şaşkın
Mesaj Sayısı : 1164 Yaş : 35 Nerden : Giresun Job/hobbies : Koşmak Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing Kayıt tarihi : 13/07/07
| Konu: Geri: SEZAİ KARAKOÇ Salı Ağus. 14, 2007 8:25 am | |
| eLLeriNe sağLıKK.. | |
|
gölge0816 Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 17 Kayıt tarihi : 26/07/07
| Konu: aaa Salı Ağus. 21, 2007 5:36 pm | |
| NEKADAR BOŞ ŞİİRLER HAYRET.. | |
|
yasmin Astsubay
Mesaj Sayısı : 106 Yaş : 35 Nerden : .... Job/hobbies : ........ Uğraşıları/zevkleri : ...... Kayıt tarihi : 20/07/07
| |