Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı

Daha iyi bir Giresun Üniversitesi için...
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  Kayıt OlKayıt Ol  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yapGiriş yap  

 

 Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır Empty
MesajKonu: Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır   Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır EmptyCuma Ağus. 10, 2007 1:04 pm

Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır 32088
Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır

Amerikan LiveScience dergisi, bilim dünyasının açıklayamadığı 10 olguyu sıraladı.

1 - BEDEN / ZİHİN BAĞLANTISI :
Bir efsaneye dönüşen ‘plasebo etkisi’ zihinle beden arasındaki muhteşem
ilişkinin en basit kanıtı. Bu etki kendini şöyle gösteriyor: Sahte,
yani aslında ilaç olmayan bir ilaç aldıklarından habersiz denekler,
dertlerine derman olacak bir hap ya da şurup içtiklerini
düşündüklerinden kendilerini daha iyi hissediyorlar. Üstelik etki kimi
zaman bununla da kalmıyor, tıbbi belirtilerde de düzelme görülüyor.
Plasebo deneklerine bakınca, insan ister istemez, zihin neye inanırsa
bedeninin de onu yaşadığına hüküm getiriyor. Pek çok uzman, zihnin
yardımıyla bedenin kendi kendini iyileştirebilme kabiliyetinin, modern
tıbbın yaratabileceği bir ‘mucize’den kat be kat büyüleyici olduğuna
inanıyor.

2 - HAYALETLER : Hayaletlerin
varlığı hakkında ciddi bir kanıt olmamakla birlikte, onları gördüğünü,
onlarla konuştuğunu, onların fotoğraflarını çektiğini ısrarla anlatan
-içten ya da değil- şahitler, pek çok insan var. Ancak bilim henüz
yanıtı bulamadı.

3-3 - DEJA VU : Fransızca
bir kelime olan ‘déjà vu’, Türkçede ‘daha önce görülmüş’ anlamını
taşıyor. Açıklamak istediği durum ise şu: Özel bir anı ya da birtakım
koşulları, aynı şekilde daha önceden de yaşamış olduğunuzu hissetme
hali. Herkesin hayatında bir ya da birkaç kez yaşadığı bu duygu,
şaşırtıcı, anlaşılmaz, gizemli ve evet ürkütücüdür. Araştırmacılar
‘déjà vu’ ile ilgili bazı açıklamalar yapmaya çalışsalar da, bu tuhaf
hissin nedeni, bir gizem olmayı sürdürüyor.

4 - TAOS UĞULTUSU
: ABD’nin New Mexico eyaletinde bulunan küçük Taos kentini ziyaret eden
bazı turistler ve vatandaşlar, yıllardır, çöl havasında gizemli,
güçsüz, düşük frekansa sahip bir uğultu ve titreşim duyduklarını
anlatıyorlar. Bu iddiada bulunanlar, Taos vatandaşlarının sadece yüzde
ikisini oluşturuyor. Bazıları bunun çöldeki garip birtakım akustik
sorunlarından kaynaklandığını düşünürken, bazıları da bir çeşit kitle
histerisi ya da uğursuz bir sır olduğuna inanıyor. Duyulduğu iddia
edilen sese ister vızıltı, ister uğultu, ister titreşim deyin; ister
psikolojik, ister doğal, ister doğaüstü olduğuna inanın... Hakkında
bilinen bir tek gerçek var: O da şimdiye kadar hiç kimsenin bu garip
sesin kökenini ortaya çıkaramadığı.

5 - DUYU ÖTESİ ALGI
: Hem Doğu, hem de Batı toplumlarında, bazı insanların bir çeşit psişik
güçleri olduğuna inanılıyor. Bugüne dek psişik güçleri olduğunu iddia
eden kişiler, araştırmacılar tarafından pek çok teste tabi tutuldu.
Ancak elde edilen sonuçlar her seferinde ya olumsuz ya da muğlak ve
şüpheliydi. Altıncı hissin gücüne inanan pek çok kişi, psişik güçlerin
test edilemeyeceğini, çünkü bir nedenle kendilerine şüpheyle
yaklaşanların ya da bilim adamlarının yanında azaldığını vurguluyor.

6 - ÖNSEZİ : Psikologlar
bu durumu açıklarken insanların bilinçaltlarında, farkında olmadan
çevremizdeki dünya hakkında bilgi topladığını vurguluyorlar. Bu şekilde
biz aslında sadece ‘görünüşte bilmediğimiz’ bazı şeyleri biliyor ya da
hissediyoruz. Ancak söz konusu bilgiler bilinçaltımızın derinliklerinde
yaşadığı için, bunun nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyoruz. Bu
açıklama kimileri için tatmin edici olsa da pek çok araştırmacıya göre
önsezi, kanıtlanması ve üstünde çalışılması zor bir konu.

7 - ÖLÜMDEN SONRA HAYAT : Hayatlarında
bir kez ölüme yakın deneyim geçirmiş kişilerin bazıları, karanlık bir
tünelde yol alıp, sonunda beyaz bir ışık huzmesine kavuştuklarına dair
hikâyeler anlatır. Bunlar arasında sevdiklerinize kavuşmak, garip bir
huzur hissetmek gibi daha renkli öyküler de mevcuttur. Bu deneyimler
son derece etkileyici olmakla beraber, maalesef kimse ‘öbür taraf’tan
elinde bir kanıtla ya da doğrulanabilir bir bilgiyle geri dönmeyi
başaramadı. ‘Öbür dünya’ meselelerine kuşkuyla yaklaşanlar, söz konusu
deneyimlerin travma geçirmiş bir beynin gördüğü halüsinasyonlar
olduğunu vurguluyorlar. Tabii bu nedenle de son derece doğal ve
açıklanabilir olduklarını... Ölüp de geri dönen olmadığına göre, bu
konu gizemini koruyacak.

8 - UFO’LAR... : UFO
deyince genelde insanların aklına uçan daireler, kısacası uzay gemileri
gelse de UFO’nun açılımı ‘Tanımlanamayan Uçan Nesne’... Ve bu nedenle
evet UFO diye bir şey var. Çünkü dünyanın her tarafında, gökyüzünde ne
olduğunu tanımlayamadıkları birtakım objeleri gördüğünü söyleyen
insanlar var. Ancak bu obje ve ışıklar, aslında uçak mıdır, meteor
mudur yoksa gerçekten Marslıların son model uzay gemisi midirş Bu bir
türlü açıklığa kavuşamıyor.

9 - ASLA BULUNAMAYAN KAYIPLAR : İnsanlar
bazen kaybolur. Bazıları yaşadıkları hayattan kaçar, bazıları büyük
çaplı ve cesetlerin tanınamadığı kazalarda yitip gider, bazıları
cinayet kurbanı olur. Kayıplar ölü ya da diri bulunur. Ancak bazı
insanlar vardır ki adeta buharlaşırlar. 1872’de Portekiz yakınlarında
bulunan ‘hayalet gemi’ Marie Celeste’in mürettebatı, Amerikan işçi
lideri Jimmy Hoffa bu şekilde kayıplara karışanlardan sadece bazıları.

10 - BÜYÜK AYAK :
Bu gizem de Amerika’dan... Yeni Kıta’da yıllar boyunca, insana
benzeyen, bol tüylü, son derece iri, ‘Büyük Ayak’ adlı bir yaratığı
gördüğünü iddia eden sayısız insan ortaya çıktı. Tüm kıta çevresinde
kaydedilen iddialar eğer doğruysa, aslında binlerce Büyük Ayak’ın
yaşıyor olması gerekirdi. Ancak bugüne kadar bu korkunç yaratığa ait
tek bir ceset bile bulunamadı. Ortada belirsiz fotoğraflar, video
kayıtları ve tanıkların açıklamalarından başka bir şey yoktu. Görünen o
ki, Büyük Ayak da, İskoçya’nın varlığı bir türlü kanıtlanamayan ünlü
Loch Ness canavarı gibi gizemler dünyasındaki yerini koruyacak.

(Tempo)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Forum Yöneticisi
Şaşkın
Şaşkın



Erkek
Mesaj Sayısı : 1164
Yaş : 35
Nerden : Giresun
Job/hobbies : Koşmak
Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing
Kayıt tarihi : 13/07/07

Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır Empty
MesajKonu: Geri: Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır   Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır EmptyPaz Ağus. 12, 2007 1:48 pm

hmm emeğine sağlıK..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır Empty
MesajKonu: Geri: Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır   Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır EmptyPaz Ağus. 12, 2007 7:47 pm

halt etmiş :S
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Forum Yöneticisi
Şaşkın
Şaşkın



Erkek
Mesaj Sayısı : 1164
Yaş : 35
Nerden : Giresun
Job/hobbies : Koşmak
Uğraşıları/zevkleri : sinema, web developing
Kayıt tarihi : 13/07/07

Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır Empty
MesajKonu: Geri: Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır   Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır EmptyPtsi Ağus. 13, 2007 6:14 pm

Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır 604303
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yüzyıllardır Bilimin Çözemediği 10 Sır
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı :: Genel Kültür :: Bilim Ve Teknik-
Buraya geçin: