Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı

Daha iyi bir Giresun Üniversitesi için...
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  Kayıt OlKayıt Ol  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yapGiriş yap  

 

 ABDULHAMİT HANIN KUMANDANI ...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




ABDULHAMİT HANIN KUMANDANI ... Empty
MesajKonu: ABDULHAMİT HANIN KUMANDANI ...   ABDULHAMİT HANIN KUMANDANI ... EmptyPtsi Tem. 16, 2007 1:50 am

Mehmet Âkif bir yaşlı zâtı anlatıyor: Sultan Ahmet camiine gidiyorum her
sabah ne kadar erken gidersem gideyim mihrabın bir kenarında saçı sakalı
bembeyaz olmuş ihtiyar bir adam ümitsizce bedbin durmadan ağlıyor. O kadar
ağlıyor ki ağlamadığı tek dakikayı yakalayamadım. Nihayet bir gün yanına
sokuldum. Muhterem dedim, Ah Efendim dedim, Allah’ın rahmetinden bir insan
bu kadar ümitsiz olur mu? Niye bu kadar ağlıyorsun? Bana “Beni konuşturma”
dedi, “kalbim duracak”. Ben çok ısrar edince ağlıya ağlıya anlattı.

Dedi ki : “Ben Abdulhamit Cennet mekânın devrinde bir binbaşıydım orduda.
Bir birliğim vardı benim de. Annem babam vefat edince, servetimiz vardı
payimar olmasın diye sadarete bir istifa dilekçesi gönderdim. Dedim ki
annem babam vefat etti falan yerdeki mağazalarımız, filan yerdeki gayri
menkullerimiz... bunlara nezaret edecek bir nezaretçiye ihtiyaç vardır.
İstifam kabul buyurulursa, istifa etmek istiyorum. Biraz sonra bana
doğrudan doğruya hünkârdan bir yazı geldi, istifan kabul edilmedi. Öyle
anlaşılıyor ki istifa dilekçem padişaha gönderilmişti. Ben bir daha
dilekçe verdim yine aynı cevap geldi. Bizzat çıkayım huzuruna şifai olarak
görüşeyim, bu celâdetli padişah cidden çok celadetli (yiğitlik, kuvvet ve
şiddet). Ben yaveriyle uzun zaman bir yerde kaldım. Tuhaf gelir size nasıl
sen kaldın diyeceksiniz? Yaşlı yaveriyle uzun zaman bir yerde kaldım,
Abulhamit faytonda giderken faytonun sağındaki solundaki nefes almaya bile
korkarlardı, derdi. Medet Efendi. Allah rahmet etsin evliyaullahtan bir
zâttı. Ben bizzat o celâdetli, haşmetli padişahın huzuruna çıktım.
Hünkârım dedim. İstifamın kabulünü rica edeceğim dedim. Durumumuz budur
dedim. Derin derin biraz düşündü. İstifa etmemi istemiyordu, yüzünün
halinden belliydi. Israrıma da dayanamadı, öfekeli bir edayla, elinin
tersiyle beni iter gibi “Haydi istifa ettirdik” dedi seni. Ben döndüm
sevinerek geldim işimin başına.

Gece âlem-i manada orduların teftiş edildiğini gördüm. Gördüm ki son
savaşı vermek üzere şarkında ve garbında savaşan orduları bizzat Rasul-i
Ekrem teftiş ediyor. Efendimiz (SAV) yıldızın önünde duruyordu. Bütün Türk
ordusu Aleyhissalatu Vesselam’a teftiş veriyordu. Osmanlı padişahlarının
ileri gelenleri vardı. Abdulhamit’de edeble, kemerbeste-i ubudiyetle
kâinatın Fahr’ının arkasında duruyordu. Bütün ordular geçti. Derken benim
birlik geldi; başında kumandanı olmadığı için darma dağındı. Efendimiz
döndü Abdulhamit’e dedi ki “Abdulhamit! Nerede bu ordunun kumandanı?”,
Abdulhamit “Ya Rasulallah!, çok istedi, ısrar etti, istifa ettirdik.”.
Efendimiz “Senin istifa ettirdiğini, biz de istifa ettirdik” buyurdu. Ben
ağlamayayım da kim ağlasın !?..”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ABDULHAMİT HANIN KUMANDANI ...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı :: Eğitim :: Ders Konuları :: Tarih-
Buraya geçin: